Hayaller Kenti Karlovy Vary

Bir haftada 5 ülke 10’larca şehir gezdim. Ama Beni benden alan şu Karlovy Vary bir başka güzel bir başka yaşanılası yer…

Çek Cumhuriyeti’nde kaplıcalarıyla ünlü turizm kenti. Batı Bohemya’da 1370’de İmparator IV Karl tarafından kurulmuş. Uluslararası Karlovy Vary Film Festivaliyle de bilinen. “Kralın Banyosu” anlamına gelen kenti bugüne kadar dünyadaki pek çok ünlü siyasi, asker ya da sanatçı ziyaret etmiş.

Mustafa Kemal Atatürk’ün tedavi için gittiği kent. İçinde kaplıcalar barındıran ve kâğıt helvaları, porselenleriyle ve Jean Becherovka likörü ünlü kent.

Bakmaya doyamadığım o güzel binaları ve doğal güzellikleri hangi fotoğraf makinesi tam anlamıyla yansıtabilir ki… Herkesin mutlaka görmesi gerek dediği Prag’a 2 saat uzaklıkta, kaplıcaları ile nam salmış küçük kent.

Bu şehir adını Charles’tan yani Karl’dan almış; Yani Karl’ın Banyosu anlamına gelen Karlovy Vary adı verilmiş. Nedenine gelince burası bir kaplıca şehir. Karl’ın bölgeyi görüp çok beğenip bir saray yaptırmasının ardından krala yakın diğer aristokrat ve üst düzey insanların da bölgeye yerleşmesi ve kaplıcaların dertlere şifa olması ile birlikte bölgenin popülaritesi artımış. Sonra burası sağlık merkezi haline gelmiş.

Karlovy Vary ilk bakışta sıradan bir şehir görüntüsünde. Ne zaman ki tepelerden eski merkeze doğru inmeye başlıyorsunuz, o zaman neden ısrarla “Karlovy Vary’yi mutlaka görmelisin” denildiğini anlıyorsunuz.

Ortasından küçük bir nehir geçen, vadi görüntülü eski dönem kasabalarını düşünün. Nehrin iki yakası sık sık hafif bombeli köprüler ile birbirine bağlanmış. Köprüler 10-15 adımda diğer yakayı bir diğerine bağlıyor. Her iki yakada karşılıklı, 3-4 katlı, rengarenk binalar. Hepsi birbirinden güzel. Binalar kağıttan-kartondan yapılmış, setlerdeki dekor evlere benziyor aslında. Bir de havadaki pus ve kaplıca sularının buharı ile birleşince o kadar masalsı ki görüntü. İnsanın hayalgücü kendi kendine işlemeye başlıyor. Bu evlerin bir kısmı vaktiyle önemli kişilerin (Mozart, Rus Çarı Petro, Djorak gibi…) evleri olmuş, ancak bazıları da şu an otel, mağaza, cafe, restoran olarak görev görüyor. 19.yy’da atlattıkları büyük bir yangın sonrasında kür banyosu vergisi ile şehri restore etmişler.

Mevsiminden midir genelde böyle midir bilemem, Karlovy Vary sessiz, neredeyse sadece şehri ikiye bölen küçük akarsunun sesi duyuluyor.

Ve buradan ayrılmak zor geliyor….