Tüm genellemeler yanlıştır. (Bu bile.)

Kadınlar duyduklarına aşık olur, erkekler de gördüklerine. O yüzden kadınlar makyaj yapar, erkekler ise yalan söyler. miş. Hangi erkek? Hangi kadın?

Eğer dış görünüşüne göre seçiyorsanız karşınızdaki insanı, ahmaksınızdır -ki- sürekliliği olmayan bir yolculuğa çıktığınızı kendiniz de bilirsiniz. Güzel bir görüntüye sahipsiniz diye herkes tarafından sevileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Eğer doğru insanı arıyorsanız, görünüşüne göre insan seçmeyi bırakmalısınız. Bu iki cins içinde böyle. Cinsleri de genelleyemezsiniz yani.

Erkekleri yürekleri, kadınları salgı bezleri yönetiyordu. Bu yüzden erkekler daha çok acı çekiyordu. diyor Bukowski’de. Bu da yanlış. “Hangi kadın? Hangi erkek?” sorusu burda da ortaya çıkıyor. Birçok kadın böyle yapıyor diye tüm kadınları genelleyemezsiniz. Tıpkı birçok erkeğin, güzel kadın peşinde koştuğu gerçeğine rağmen; her erkeğin, güzelliğine göre kadınlara ilgi göstermediği gerçeği gibi.

Sadece yakışıklı diye birine aşık olmayan kadınlar da var elbet. Kaşı gözü için değil zevkleri ve duyguları için tercih edilmiş erkekler de var. Doğru olan da bu zaten. İkinci planda tutulmalı görsellik, güzellik/yakışıklılık vs. Yani “dinlediği bir müzik, okuduğu bir kitap (içinde kendinizi bulduğunuz ve çok beğendiğiniz bir kitabı O insanın elinde görünce O kişiye oluşan hayranlık gibi), söylediği birkaç söz, sizle içtiği bi fincan kahve, gözlerinizin içine baktığında kalbinizin ritminde oluşan değişim” gibi şeyler olmalı doğru insanı bulmak yolunda belirleyici şeyler. Eğer ki siz, sadece yakışıklı diye bir erkeğe kapılıp gitmeye, sadece güzel diye bir kadına aşık olmaya devam ederseniz, sonucunda oluşan o birliktelikler bitmeye, sonrasında da aptal ayrılık acılarına gebe kalmaya mahkum olacak.

Ama insan, dış görünüşün gelip geçici olduğunu ve bunun ikinci planda bakılması gerektiğini 20li yaşlarından sonra anlıyor ve geç oluyor. Aşka geç kalmayın

Bana gelince, ben hala beni ben olduğum için sevecek birini arıyorum. Yani gözleri yeşil, çok tatlı çocuk vs. gibi şeyler için değil de; zevklerim, sevdiğim şeyler, düşüncelerim gibi şeylerle beni sevebilecek birini istiyorum. Ucunda yalnızlık olsa da bekliyorum. Varsın elimden gelen tek şey beklemek olsun..